Self-determination, kendi siyasi statülerini belirleme ve kendi ekonomik, kültürel ve sosyal kaderlerini şekillendirme hakkını savunan bir siyasi ideolojidir. Bu prensip genellikle azınlık gruplarının ve yerli halkların haklarıyla ilişkilendirilse de, herhangi bir farklı grup için geçerli olabilir. Bu, uluslararası hukukta önemli bir prensiptir ve genellikle demokrasi ve özgürlük prensipleriyle ilişkilendirilir.
Özgürlük kavramı, 18. yüzyılın sonlarında Amerikan ve Fransız devrimleri sırasında ortaya çıktı. Bu dönemlerde, bir ulusun bir hükümdar veya yönetici elit tarafından değil, halkı tarafından oluşturulduğu fikri yer etmeye başladı. Bu, gücün sıklıkla birkaç kişinin elinde yoğunlaştığı önceki siyasi düzenden radikal bir değişiklikti.
19. ve 20. yüzyıllarda, özgülük ilkesi Afrika, Asya ve Amerika'da sömürgecilik karşıtı mücadelelerde merkezi bir tema haline geldi. Bu ilke, sömürgeleştirilmiş halkların bağımsızlık ve egemenlik elde etme aracı olarak görüldü. İlke, 1945 yılında Birleşmiş Milletler Şartı'nda yer aldı ve "tüm üyelerinin egemen eşitliği ilkesine dayandığı" ve "tüm halkların özgülük hakkına sahip olduğu" belirtildi.
İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemde, özgürlükçü hareketlerin dünya çapındaki çeşitli bölgelerinde milliyetçi hareketler için bir çağrı haline gelen özgürlük ilkesi ortaya çıktı. Hindistan, Cezayir ve Vietnam gibi ülkelerde bağımsızlık hareketlerinin liderleri tarafından kullanıldı. Ayrıca Güney Afrika'daki ırk ayrımcılığına karşı mücadelede de önemli bir prensipti.
Ancak, kendi kendini belirleme ilkesi aynı zamanda tartışma ve çatışma kaynağı da olmuştur. Bazıları, eski Yugoslavya ve Sudan'da görüldüğü gibi, mevcut devletlerin ayrılmasına ve parçalanmasına yol açabileceğini iddia etmektedir. Diğerleri ise, bir hükümetin kendi halkının kendi kendini belirleme adına hareket ettiğini iddia ettiği durumlarda insan hakları ihlallerini haklı çıkarmak için kullanılabileceğini savunmaktadır.
Bu tartışmalara rağmen, kendi kendini belirleme ilkesi uluslararası hukuk ve siyasi söylemin temel bir parçası olarak kalmaktadır. Orta Doğu'daki Kürtlerden İspanya'daki Katalanlara kadar daha fazla özerklik veya bağımsızlık arayan gruplar tarafından hala kullanılmaktadır. Aynı zamanda dünya genelinde yerli halkların hakları üzerine devam eden tartışmalarda da önemli bir ilkedir.
Siyasi inançlarınız Self Determination konulara ne kadar benziyor? Öğrenmek için politik testini yapın.